Dikkat: Göbekli Tepe Ocak 2017'ye kadar kapalıdır!
Şanlı Urfa’ya 15 km
uzaklıkta olan bu arkeolojik site üzerinde yapılan çalışmalar sonucu ortaya
çıkan sonuç çok şaşırtıcı, Göbeklitepe günümüzden tam 12.000 yıl önce inşa
edilmiş.
Arkeolojik olarak Çanak Çömlek Öncesi Neolitik A Dönemine
(M.Ö 9.600 – 7.300) ait olan Göbeklitepe’de, bir tepe üzerine inşa edilmiş çok
sayıda yuvarlak biçimli yapı bulundu. 1995 yılında arkeolog Prof. Klaus Schmidt
tarafından Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün desteğiyle başlayan kazılar sonucu
elde edilen verilere göre bu yapılar yerleşim amaçlı kullanılmamışlar.
Göbeklitepe’de bulunan henüz sadece altı tanesi gün ışığına çıkarılmış, toplam
20 adet olduğu belirlenen bu üzeri açık yapıların dini amaçlı yapılmış olduğu
biliniyor, yani bu yapılar dünyanın ilk tapınakları. Taş devrinden kalma bu
tapınakların yapılış biçiminde ortak bir özellik göze çarpıyor, T biçiminde
sütunlar ile çevrilmiş bu tapınakların merkezinde iki T biçiminde sütun
karşılıklı olarak yer alıyorlar.
Arkeologlar boyları 3 ila 6 metre arasında değişen bu T
biçimindeki sütunların stilize edilmiş insan tasvirleri olduğunu düşünüyorlar.
Bunun sebebi T biçimindeki sütunlarda görülen kol ve el tasvirleri. Ayrıca bu
sütunlar üzerine işlenmiş hayvan tasvirleri ve soyut semboller var.
Boğa, yaban domuzu, tilki, yılan, turna ve yaban ördekleri en
sık görülen hayvan tasvirleri. Taşlar üzerine kazılan bu hayvan tasvirlerinin
yanında üç boyutlu kabartma şeklinde yapılan başka betimlemeler de bulundu. Bunlardan
en önemlisi T biçimindeki sütunun yan tarafından aşağı doğru iner biçimde
tasvir edilen aslan kabartması.
Göbekitepe’nin günümüze bu denli mükemmel olarak korunmuş
şekilde kalması da arkeologları şaşırtan bir diğer konu. Yapılış yılından
yaklaşık bin yıl sonra onlarca ton toprak ve çakmaktaşları ile tamamıyla
gömüldüğü bilinen Göbeklitepe’nin niye gömüldüğü de cevabı bilinmeyen sorular
listesinde yer alıyor
Stilize edilmiş insanları tasvir eden T biçimindeki sütunların ağırlıkları
40 ila 60 ton arasında değişiyor. İlkel el aletlerinden başka bir aletin
olmadığı bu dönemde sütunların nasıl taşındığı ve dikildiği arkeologlar
tarafından henüz çözülemedi. İnsanlığın avcı toplayıcı döneminde yerleşim ve
tarım kavramlarından çok uzak olduğu 12.000 yıl öncesinde bu yapıların nasıl
tasarlandığı sorusu da henüz cevaplanmadı. Belki tüm bu sorular cevap
bulduğunda insanlık tarihi yeniden yazılacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder